OSMANLI DÖNEMİNDE AKINCILAR BİRLİĞİ'NİN ÖNEMİ VE GÖREVİ NELERDİ?

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk yıllarında görülen ve sınır boylarında gaza amacıyla saldırılar düzenleyen ‘Gaziler’ zamanla akıncılar birliğine dönüştü. Akıncılar, düşman memleketlerine ani baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari gruplarına verilen isimdi. Akıncı, “akın yapan” manasında, Osmanlı hafif süvari birlikleri için kullanılmıştır. Peki, akıncılar kimdir? İşte Osmanlı döneminde akıncıların önemini ve görevini anlatan özel dosya...

OSMANLI DÖNEMİNDE AKINCILAR BİRLİĞİ'NİN ÖNEMİ VE GÖREVİ NELERDİ?

Osmanlı akıncıları, Osmanlı devletinde sınır boylarını koruyan hafif süvari birlikleridir. Akıncılar, düşman ordularına ani baskınlar tertip ederlerdi. Osmanlı akıncıları aynı zamanda ordunun istihbarat görevini de üstlenmişlerdir. Kimi zaman düşmanı arkadan vurur, kimi zamanda düşman topraklarının içlerinde düşmanı gözetler, keşif yapar ve tekrar geri çekilirlerdi. Akıncılardan ilham alınarak Avrupa'da bir özel komanda birliği kurulduğu da söylenmektedir.

Akıncılar, düşman memleketlerine ani baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari gruplarına verilen isimdi. Akıncı, “akın yapan” manasında, Osmanlı hafif süvari birlikleri için kullanılmıştır.

Akıncıların, düşman arazisini tahrip edip zayıflatmak, ani baskınlarla düşmanı dehşet içinde bırakarak maneviyatını kırmak, keşif hareketleri yapmak, düşmanın pusu kurmasına mani olmak, ganimet ve esir almak, geçitleri, yolları, köprüleri emniyet altında bulundurmak, istihbarat yapmak, düşmanı barışa zorlayıcı askeri harekâtlar yapmak gibi muhtelif vazifeleri vardır.

Akıncılar, eski Selçuklu “uç” teşkilatının yerine kurulmuştur. Akıncı teşkilâtın temeli Osman Bey zamanında Köse Mihal tarafından atılmıştır. Orhan Gazi zamanında daimi piyade ve süvari birliklerinin kuruluşuna kadar askerlik hizmetlerini akıncılar yapmıştı. Akıncılığın bir ocak şeklinde kurumlaşması Gazi Evrenos Bey tarafından yapılmıştır. Sultan 1. Murad devrinde Yeniçeri Ocağı’nın kurulmasından sonra akıncılar, sınır boylarına kaydırılmıştır.

Akıncılar genellikle asıl ordudan bir kaç günlük mesafede önden giderler ve vazifelerini yerine getirirlerdi. Bindikleri atlar da, akıncıların bu hızlı hayatlarına uygun, dayanıklı ve süratli olanlardan seçilirdi. Sefere çıkarlarken yedekte 4-5 at götürürler ve yorulan atlarını konak yerlerinde bırakırlar, dönüşte bıraktıkları atlara ganimetlerini yüklerlerdi.

Kılıç, kalkan, ok, yay, mızrak, gürz, pala ve zırh gibi teçhizatlarını mensubu oldukları kumandan vasıtasıyla yaşadıkları bölgelerden veya akınlardan elde ediyorlardı. Ayrıca savaşılan ülkeye yardım gönderebilecek ülkelere akınlar düzenleyerek meşgul etmek; meydan savaşlarında gerekiyorsa muharebeye katılmak; savaşılan ülkenin geçit, kule ve garnizonlarının bağlantılarını tutmak gibi önemli görevleri vardı.

Akıncıların teşkilât yapıları çok dinamikti ve kurumsal yapıları akıncı kanunuyla tesis edilmişti. Daimi ordu birliklerine mensup değillerdi, belli bir maaş ve kışlaları yoktu, vergiden muaftılar, bazılarının tımarları vardı.

 Akıncılar, merkezi bir tarzda idare olunmayıp, serhat boylarında ocaklar halinde teşkilatlanırlardı. Her bölgenin kumandanı ayrıydı ve akıncılar mensubu oldukları kumandanların sülale isimleriyle anılırlardı. Bunların en meşhurları Malkoçoğlu akıncıları, Turhanlı akıncıları, Mihalli akıncılarıydı.

Bunların bulundukları yerlerde şöyleydi: Malkoçoğlu Silistre’de; Turhanlı Mora’da; Mihalli ise Sofya ve Semendre bölgelerindeydi. Osmanlı Devletinde ilk akıncı beyi Evranos Beydir. Bu akıncı aileleri faaliyet gösterdikleri bölgelerde pek çok vakıf eser inşa ederek bir kısmı günümüze kadar gelen tarihi ve kültürel miraslar bırakmışlardır.

Osmanlı Devletindeki akıncıların sayısı kat’i olarak ortaya konulmamakla beraber, Birinci Kosova Savaşında akıncı mevcudunun 20.000 olduğu kayıtlıdır. 1559’daki bir yoklamaya göre ise, Turhanlı akıncılarının sayısı 7000 civarında görülüyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın Budin ve Avusturya seferlerinde Mihalli akıncılarının sayısı devrin tarih kitaplarına 50.000 olarak geçmiştir.

UHA Haber Merkezi - ÖZKAN KARACA

BELEDİYELER

EKONOMİ